9 Nisan 2013 Salı

3 AYDA BAKIN KAÇ KİLO VERDİ- ONLİNE ZAYIFLAMA BAŞARISI

Sağlıklı ve kalıcı zayıflamak için inceleyin;
HK Performans Zayıflama Hizmetleri

BAĞIMLILIK YARATAN ÜRÜNLER VE GELİŞEREK ZAYIFLAMA



Bağımlılık yaratan ürünler Konu Ödevi;


Konu Ödevi:
1- Özellikle “Açlık” hissimizi gözlemleyerek “kriz anında” hissettiğimiz durumlarda vermiş olduğumuz tepkileri ve böyle zamanlarda yaptığımız, tüketmek istediğimiz tercihleri not alalım.

Kriz anında belirgin bir sabırsızlık ve öfke hissi beliriyor ve yediğim halde kolay kolay geçmiyor. Neredeyse günün geri kalanında yemek için bahane ettiğim bir öfke. Bir yerden sonra kendimi engellemekten vazgeçiyorum, çünkü başıma gelen herşeyi hakettiğimi ve asla zayıf bir insan olamayacağımı düşünüp yemeye devam ediyorum.

Tıkınmak için belli bir tercihim yok; bu 2 tabak pırasa da olabilir, 4-5 dilim börek de olabilir, kocaman bir sandviç de olabilir (hatta birden fazla), tatlıdan hoşlanmıyor olmama rağmen bazen tatlı krizim oluyor, o zamanlarda sütlü tatlı uyduruveriyorum ya da süt kaynatıp şeker ilave edip üzerine tarçın serpiyorum. Ailemin yanındayken eğer annem sarma-dolma yapmışsa gece kalkıp yiyorum bir iki tane, sabahın körü de olabilir bu. Benim kriz anında yediklerimden ziyade ne kadar yediğim etkili oluyor sanırım. Çok sağlıklı bir yemeği bile abartıp 2-3 tabak yiyorum. Bol limonlayıp yediğim pırasa, karnabahar, brokoli de dahil. Ya da saplantı şeklinde aynı şeyi yemekte ısrar ediyorum. Haftalarca mantarlı tavuklu sote yediğimi bilirim. Bazen ne yiyeceğimi bilmiyorum çünkü ne istediğimi bilmiyorum. O zamanlarda değişik gelen ne varsa onu yiyorum. Bir ara Meksika yemeklerine takmıştım; burrito, acılı kırmızı fasulye falan yapıyordum. Çok daha azıyla doyabildiğimi de bilmeme rağmen neden o kadar yediğimi ben de bilmiyorum. Sanki bir daha olmayacak gibi, bir daha o yemeği yiyemeyecekmişim gibi. 2 tane olay anlatayım mesela;

1- Göbeğimdeki yağları almak için İstanbul'da bir hastaneye gittim. Ameliyat için uygun olmadığım için reddettiler, solunum problemim vardı ve sigara kullanıyordum , fazla kilolalarım da cabası. Abim de benimle gelmişti, o saç ekimi ve jinekomasti yapacaktı. Onun kilo problemi olmadığından bunları yaptı, yanında ben kaldım ve yemekler tamamen diyetisyen tarafından belirleniyordu. Normalde yediğimin 3'te biri olmasına rağmen her önüme gelen beni fazlasıyla doyuruyordu. Bir haftada 2 kilo verdim. 

2- İstanbul dönüşü uçaktayım. Sabah yola gitme stresiyle çok az kahvaltı yaptım, uçak öğlen 11:45 de kalkıyordu. Yolculuğum akşama kadar sürecekti. çünkü  direk uçuşlar yok. Dolayısıyla uçakta servis yapılırken çok acıkıp krize girmeyeyim diye sandviç aldım bir tane, tavuklu, marullu, kepek ekmekli bir sandviç, ki başka sandviç kalmamıştı da ondan aldım, yoksa asla ilk tercihim olmazdı. Neyse ben bu sandviçi yedim, küçük birşeydi ama ben akşam eve gelene kadar hiç bir şekilde acıkmadım.


Belki de yalnız yaşadığımdan olsa gerek, önüme her öğün hazırlanmış ve hesaplanmış bir menü gelse rahatça kilo verebilirim. 

2- Geçmiş dönemde yaşamış olduğumuz bu krizleri ne olarak adlandırdığımızı bir düşünelim. ( iradesizlik, kıtlık vb. )

GELİŞEREK ZAYIFLAMA
Kıtlık hissi. Çünkü inat ettiğimde irade sorunum olmuyor. 





50 şifre Konu ödevi:

Konu Ödevi:
Şifre kavramının tüm okuduklarımız çerçevesinde bizim tercihlerimiz ve alışkanlıklarımıza etkileri nelerdir? Kendi kişisel tecrübelerinize göre yorumlayınız.

Yedikten 2 gün sonra deli gibi canımın çektiği tek şey çiğ köftedir. Bazen sebze yemeklerinde oluyor, tavuklu  ıspanaklı pay takıntım vardı bir ara en sonunda o kadar çok yedim ki  bütün gece tuvalette yediklerimin tamamını çıkardım. Aylardır yemiyorum. Ne zaman görsem kusasım geliyor. Hamburger alışkanlığım yok, çünkü bana çok hitap etmiyor. Ben acı ve baharatlı tatları seviyorum. Okuduklarım arasında bunu göremedim, yani acı ve baharatlı tatların beynimizde ne şekilde şifrelendiğini bilmiyorum ama sığır eti nedeniyle beni yemeye itebilir, etsiz olanı ne şekilde beynimi  etkiliyor onu bulamadım.



3-Konu Ödevi: Miktar algısı
Az çok kavramı kime göre neye göre olmalı? Dünün abartısını normal kabul edecek yönlendirmelerle doğrumuz dayatma şekilde planlanmışsa, bugünün “NORMAL”ini görünce nasıl bir düşünce içinde olabiliyoruz?
Bu konudaki yorumunuzu yapınız.


Ben normal olanı bildiğim halde neden bu kadar çok yediğimi düşünüyorum. Düşündüğüm tek şey bağımlılık; bağımlı olunca hep daha fazlasını istiyorsun ve bir yerden sonra artık miktarın önemi kalmıyor. Anneme bakıyorum mesela, kahvaltılarını çok iyi yapıyor, her sabah mutlaka yoğurt yiyor koca bir tabak. Ama ondan sonra yemek yediğini gören yok. Öğlen ve akşam sadece lokmalarla geçiştiriyor. Ve kadın açlıktan ölmüş değil. Öğlen ve akşam babama ya da bize yemek hazırlamasa yemek yiyeceğinden bile şüpheliyim. Doktora her gittiğinde yaşına göre çok iyi durumda olduğunu söylüyorlar. Demek ki az yiyince bir sorun olmuyor.

İşte her şeyin dışında aslolan gelişerek zayıflamaktır. HKPerformans Zayıflama Hizmetleri garantisi ile gelişerek zayıflamak için tıklayın.