18 Mart 2014 Salı

TÜRKİYE'NİN EN GÜVENİLİR ZAYIFLAMA HİZMETİ, HIZLI VE KALICI ZAYIFLAMA GARANTİSİ




http://www.vucudunsifresi.com/tr-tr/iletisim.asp
HK PERFORMANS ZAYIFLAMA HİZMETLERİ
"Hareketli bir insanımdır. Yaptığım sporda da olduğundan fazla haraketli ve hızlı olmam gerekiyor. Fakat kilolu olma gerçeği beni sinir ediyor. Çünkü hareketleri seri yapma özelliğimi kısıtlıyor.
Son zamanlarda kilomu çok fazla dert ettim. Bunun nedeni çevrem ve hocamdır. Sürekli kilolu olduğumu söyleyen hocam. Ben de bu duruma kendimi o kadar adapte etmişim ki ne giydiğimden ne yediğimden ne içtiğimden tat alamıyorum. Psikolojik olarak cidden çok kafama takar oldum. Her gün kilo vermeyi, sadece kilo vermeyi düşünmeye başladım, kendime dert ettim ve bu bende saplantı haline geldi. N’aparsam yapayım kilo veremeyeceğimi, hiç bir zaman istediğim kiloda olamayacağımı düşünmeye başladım. Ve aslında kafamda bu kadar büyüttüğüm için başarılı olamadım. Sporda da bütün başarımın sadece kilo verince geleceği yalanını hocam sağ olsun çok iyi aşıladı bana! Zaman zaman antrenmanıma bile kiloluyum hiçbir şey yapamıcam, çabuk yorulucam ön yargısıyla gider oldum. Hele de bu aralar daha çok var bu düşünce. Ama şimdi sizi tanıdığım için mutluyum çünkü size güveniyorum…"
HK Performans Üyesi
HK Performans size sağlıklı ve kalıcı zayıflama garantisi sunar. Sistemdeki zayıflama başarıları referansımızdır. Bu sisteme başaracağınıza inanarak girdiğiniz takdirde mutlak başarıya ulaşırsınız. HK Performans size hak ettiğiniz değeri verir. 
Sağlıklı, kalıcı ve hızlı zayıflamak için HK Performans eğitimlerini siz de değerlendirin. 

18 Haziran 2013 Salı

1 AYDA 9 KİLO VERDİ, İŞTE ŞAŞIRTAN DEĞİŞİM

Başarısını bu güne kadar ilgilendiği yüzlerce  üyede, farklı üyelik seçeneklerinde kanıtlamış bir anlayış.
İncelemek için TIKLAYINIZ.

MİDE KELEPÇESİ HABERLERİ,MİDE KELEPÇESİ TAKTIRANLAR PİŞMAN

Yemekten nefret eder hale gelip, sağlığından olma pahasına bunu tercih eden insanlar gerçeği göremedikleri sürece bu sıkıntıyla yaşamaya mahrumdurlar. Mide kelepçesi sadece geçici ve riskli bir çözümdür. Zihni özgürleştirip, Gelişerek Değişimi yaşamadan %1'lik bir payla %100 lük sonuç beklemek sadece zaman, para ve UMUT kaybıdır.

Mide kelepçesini zihnine değil midesine taktıran ünlü isim Ozan Orhon, fazla kiloları nedeniyle çalışamaz hale gelmişti. Midesine kelepçe taktırmaya karar verdi. Ve 4.5 ayda 60 kilo vererek 127 kilodan 67 kiloya indi.

* Hayatınızda bu kadar zayıfladığınız oldu mu?
Lise sona kadar bu kadar zayıftım. Liseden sonra kilo almaya başladım. Eski yüzücüydüm, sporu bıraktıktan sonra inanılmaz kilo aldım.

* Yıllardır kilo vermek için uğraşıyorsunuz herhalde?
6 ay diyet yayıp 15 kilo veriyordum, sonra yine alıyordum. İki kere liposuction ameliyatı oldum. Akupunktur yaptırdım, spor salonlarından çıkmadım. Ama kâr etmedi.

* Midenize kelepçe taktırmaya ne zaman karar verdiniz?
Bu kışın başında Samsun konserinde sahnede yıkıldım kaldım. Tansiyonum, büyük 21 küçük 17 idi. Hipertansiyona engel olunamıyordu, resmen ölüyordum. O dönem 127 kiloya çıktım. O arada eski kayınpederim bu kelepçelerin ithalatını yapıyor. Kızımın doğum gününde, yani 7 Mart'ta beni gördü. "Bu böyle olmaz" dedi. Gerçekten de olmazdı, çünkü aynaya baktığımda artık kendimden iğreniyordum.

* Kelepçe taktırmadan önce korkularınız var mıydı?
Bu ameliyata girerken yüzde 20 risk var. Sonra bir cesaret buldum kendimde. Çünkü akciğer iflas etmiş, kalp büyümüş, karaciğer bitmiş, yağ oranı ve kolesterol çok yüksek. Doktor bana 40'ını göremezsin dedi. Maradona'dan güç alarak ameliyat kararı verdim.

'YEMEKTEN NEFRET EDİYORUM'

* En çok neyi yemeyi özlediniz?
Yemekten nefret ediyorum. Çünkü artık açlık hissi yok.

* Kilolu olduğunuz için işlerinizde bir azalma oldu mu?
Allah vergisi bir sesim var. Ama sadece ses yetmiyor. Fiziğimi düzeltikten sonra işlerim açıldı. Dizi teklifleri almaya başladım. Yıldız Kenter'den 4 aydır oyunculuk dersleri alıyorum. Şu anda güzel teklifler alıyorum.

'En fazla 5 yıl sonra çıkartılmalı'
Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Ziya Mocan, yaşamsal tehlike sınırında obezliği bulunan kişilerin midelerine kelepçe takılabileceğini söylüyor. Ancak bu operasyonun riskli olduğunun da altını çizen Prof. Mocan şunları söylüyor: "Kelepçe en fazla 5 yıl sonra çıkartılmalı. Kelepçe midede delinmeye yol açabiliyor."



Hizmet anlayışı, çözüm odaklı uygulamaları, Takip Kontrol yoğunluğu, Müşteri memnuniyeti ve  % 100 sonuç odaklı çalışmaları ile  sektöründe dünyanın en başarılı sistemi.
İncelemek için TIKLAYINIZ .

BU YÖNTEMİ TERCİH EDEN HERKES ZAYIFLADI VE GENÇLEŞTİ

Mevcut hali ile bile; Dünyanın her köşesinden, Türkiye’nin yaklaşık her şehrinden üye alabilmeyi başarmış Global bir şirket. 
İncelemek için TIKLAYINIZ .

OBEZİTE VE MORBİD OBEZİTEYE ÇÖZÜM: HK PERFORMANS

Obezite, sadece çocuklar ile sınırlı değil. Aynı şeyler bizler için de geçerli. Bu nedenle anne olmayı erteliyorum.   
Çünkü;
Bana göre çocuk, gelişim esnasında ailedeki tüm oluşumu kendi karakterini oluştururken kullanır.
Bu zeki yaratıkları geliştirmek için önce anne ve babanın kendini doğru anlamda geliştirmesi ve tamamlaması gerekir.
Anne, baba ve yakın çevreyi örnek alarak beyne kodlama yapan çocuk, kendisi için neyin doğru yada yanlış olduğunu anlamaksızın gördüğü şeyleri hayatında uygulaya başlar.
Doğruyu yaşadığını varsayarak büyüyen bu çocuklar ileri doğru bildiği şeylerin ne denli yanlış olduğu ve nelere mal olduğunu gördüklerinde büyük bir yıkım yaşarlar.
   
Yani örneklersek;
Sağlıklı olmanın önemini
Doğru beslenmenin önemini
Vefalı olmanın önemini
Sabrın önemini
Kendine dürüst olmanın önemini 
Dini inançların önemini
Eğitimin önemini
İnsan gibi yaşamanın önemini   
Saygı ve sevginin ruh sağlığı için önemini 
Tatmin duygusunun önce ruh sonra zihinde başlamasının önemini …
Baskınlığın ve zorlayıcılığın yaptırım gücü olamayacağı gerçeğini kavrayabilmesi için önce aile bireylerinin kendini tamamlaması gereklidir.
Mesela ; 
Küçük yaşta zorla çocuğuna yemek yediren annelerin çocukluğu da böyle geçmiştir. Yakın arkadaşlarımdan biliyorum.
Çocukken ilgisizliği tadan bir annenin de kendi çocuğuna olan ilgisizliği gözüne normal bir durum gibi görünebilir.
Çocukların yemeye itilmesi de bu nedenledir. Annenin çocuğunu başından atma çabası ile başlamıştır.
Yani çocuğu tatmin et ki ayak bağı olmasın sana .
Biz Türk milleti neden sporu sevmeyiz? Çünkü gelişim dönemimizde önümüze örnek olarak hiç kimse çıkmamıştır. 
Egzersiz ya da spor yapmanın öneminden birhaber yetiştirildik. Egzersiz veya spor denildiğinde aklımıza sadece acı, çile, zaman ve kilo vermek gelir. 
Siz 40 yaşından sonra sporu insanlara nasıl sevdirebilirsiniz ki?  Nasıl hayatlarına adapte edebilirsiniz ki ?
Sonra da onları hareketsizlikle suçlarsınız. Aaaaa doğru onun da bir cevabı var "Genlerinde yoktur" :)  
İyi de bu gen meselesi değil ki !!    Yaşam şekli veya kültürü meselesidir.  Tıpkı az miktarda yiyebilmeyi öğrenmek gibi !!
Kişi kilolu ise genlerinde vardır, hemen genlere bakalım :)   Yeme kültürü ile uzaktan yakından alakası yoktur. :)
Sağlıklı bir birey yetiştirebilmek için sağlıklı anne-baba olmak lazım. Şimdi diyeceksiniz ki eskiden 4  5 tane çocuk yapıyorlardı ve edepli insanlar yetiştiriliyordu . Eskiden bu denli oyunlar yoktu tüketim üzerine hayat kaideleri başka idi.
İnsanın bastırılmış duyguları bugünün insanlarında hayat bulur...
Bedenlerimiz, içimizdeki dünyamız ile kendimizi ele vermiyor mu sizce ?  Bence hepimizde veriyor...
Mutluluğu, tatmini hep başka yerlerde arayışımız en iyi cevap.
Sadece tüketim değil, aldatmalar, cinayet, hırsızlık, dibe batmış ekonomi, işsizlik hatta açgözlülük işte bu nedenledir açlıktan ölen 
İnsanları haberlerde izleyişimiz…  TATMİNSİZLİK, İNSAN GİBİ YAŞAMAYI ÖĞRENEMEYİŞİMİZ.
Morbid obezite 21. Yüzyılda geleceğimizi tehlikeye atan en önemli unsurlardan biri. Gittikçe bozulan bir tüketim sevdasıyla birlikte genişleyen bedenlerimiz, kaybolan irademiz ve gittikçe şişmeye, şiştikçe ölüme adım adım yaklaşmaya başlayan biz… Sahi, biz bu dünyanın neresindeyiz?
Yol yakınken aklımızı başımıza almakta fayda var. Önce hafif kilolu, sonra obez, morbid obez… Bu aşamaya gelene kadar aklımızı, irademize nereye hapsediyoruz ki…
HK Performans Zayıflama Hizmetleri ile fazla kilolarınızdan kurtulabilirsiniz. İster obez, hatta morbid obez olun HK Performans sizi kalıcı zayıflatmayı başaracaktır.

9 Nisan 2013 Salı

3 AYDA BAKIN KAÇ KİLO VERDİ- ONLİNE ZAYIFLAMA BAŞARISI

Sağlıklı ve kalıcı zayıflamak için inceleyin;
HK Performans Zayıflama Hizmetleri

BAĞIMLILIK YARATAN ÜRÜNLER VE GELİŞEREK ZAYIFLAMA



Bağımlılık yaratan ürünler Konu Ödevi;


Konu Ödevi:
1- Özellikle “Açlık” hissimizi gözlemleyerek “kriz anında” hissettiğimiz durumlarda vermiş olduğumuz tepkileri ve böyle zamanlarda yaptığımız, tüketmek istediğimiz tercihleri not alalım.

Kriz anında belirgin bir sabırsızlık ve öfke hissi beliriyor ve yediğim halde kolay kolay geçmiyor. Neredeyse günün geri kalanında yemek için bahane ettiğim bir öfke. Bir yerden sonra kendimi engellemekten vazgeçiyorum, çünkü başıma gelen herşeyi hakettiğimi ve asla zayıf bir insan olamayacağımı düşünüp yemeye devam ediyorum.

Tıkınmak için belli bir tercihim yok; bu 2 tabak pırasa da olabilir, 4-5 dilim börek de olabilir, kocaman bir sandviç de olabilir (hatta birden fazla), tatlıdan hoşlanmıyor olmama rağmen bazen tatlı krizim oluyor, o zamanlarda sütlü tatlı uyduruveriyorum ya da süt kaynatıp şeker ilave edip üzerine tarçın serpiyorum. Ailemin yanındayken eğer annem sarma-dolma yapmışsa gece kalkıp yiyorum bir iki tane, sabahın körü de olabilir bu. Benim kriz anında yediklerimden ziyade ne kadar yediğim etkili oluyor sanırım. Çok sağlıklı bir yemeği bile abartıp 2-3 tabak yiyorum. Bol limonlayıp yediğim pırasa, karnabahar, brokoli de dahil. Ya da saplantı şeklinde aynı şeyi yemekte ısrar ediyorum. Haftalarca mantarlı tavuklu sote yediğimi bilirim. Bazen ne yiyeceğimi bilmiyorum çünkü ne istediğimi bilmiyorum. O zamanlarda değişik gelen ne varsa onu yiyorum. Bir ara Meksika yemeklerine takmıştım; burrito, acılı kırmızı fasulye falan yapıyordum. Çok daha azıyla doyabildiğimi de bilmeme rağmen neden o kadar yediğimi ben de bilmiyorum. Sanki bir daha olmayacak gibi, bir daha o yemeği yiyemeyecekmişim gibi. 2 tane olay anlatayım mesela;

1- Göbeğimdeki yağları almak için İstanbul'da bir hastaneye gittim. Ameliyat için uygun olmadığım için reddettiler, solunum problemim vardı ve sigara kullanıyordum , fazla kilolalarım da cabası. Abim de benimle gelmişti, o saç ekimi ve jinekomasti yapacaktı. Onun kilo problemi olmadığından bunları yaptı, yanında ben kaldım ve yemekler tamamen diyetisyen tarafından belirleniyordu. Normalde yediğimin 3'te biri olmasına rağmen her önüme gelen beni fazlasıyla doyuruyordu. Bir haftada 2 kilo verdim. 

2- İstanbul dönüşü uçaktayım. Sabah yola gitme stresiyle çok az kahvaltı yaptım, uçak öğlen 11:45 de kalkıyordu. Yolculuğum akşama kadar sürecekti. çünkü  direk uçuşlar yok. Dolayısıyla uçakta servis yapılırken çok acıkıp krize girmeyeyim diye sandviç aldım bir tane, tavuklu, marullu, kepek ekmekli bir sandviç, ki başka sandviç kalmamıştı da ondan aldım, yoksa asla ilk tercihim olmazdı. Neyse ben bu sandviçi yedim, küçük birşeydi ama ben akşam eve gelene kadar hiç bir şekilde acıkmadım.


Belki de yalnız yaşadığımdan olsa gerek, önüme her öğün hazırlanmış ve hesaplanmış bir menü gelse rahatça kilo verebilirim. 

2- Geçmiş dönemde yaşamış olduğumuz bu krizleri ne olarak adlandırdığımızı bir düşünelim. ( iradesizlik, kıtlık vb. )

GELİŞEREK ZAYIFLAMA
Kıtlık hissi. Çünkü inat ettiğimde irade sorunum olmuyor. 





50 şifre Konu ödevi:

Konu Ödevi:
Şifre kavramının tüm okuduklarımız çerçevesinde bizim tercihlerimiz ve alışkanlıklarımıza etkileri nelerdir? Kendi kişisel tecrübelerinize göre yorumlayınız.

Yedikten 2 gün sonra deli gibi canımın çektiği tek şey çiğ köftedir. Bazen sebze yemeklerinde oluyor, tavuklu  ıspanaklı pay takıntım vardı bir ara en sonunda o kadar çok yedim ki  bütün gece tuvalette yediklerimin tamamını çıkardım. Aylardır yemiyorum. Ne zaman görsem kusasım geliyor. Hamburger alışkanlığım yok, çünkü bana çok hitap etmiyor. Ben acı ve baharatlı tatları seviyorum. Okuduklarım arasında bunu göremedim, yani acı ve baharatlı tatların beynimizde ne şekilde şifrelendiğini bilmiyorum ama sığır eti nedeniyle beni yemeye itebilir, etsiz olanı ne şekilde beynimi  etkiliyor onu bulamadım.



3-Konu Ödevi: Miktar algısı
Az çok kavramı kime göre neye göre olmalı? Dünün abartısını normal kabul edecek yönlendirmelerle doğrumuz dayatma şekilde planlanmışsa, bugünün “NORMAL”ini görünce nasıl bir düşünce içinde olabiliyoruz?
Bu konudaki yorumunuzu yapınız.


Ben normal olanı bildiğim halde neden bu kadar çok yediğimi düşünüyorum. Düşündüğüm tek şey bağımlılık; bağımlı olunca hep daha fazlasını istiyorsun ve bir yerden sonra artık miktarın önemi kalmıyor. Anneme bakıyorum mesela, kahvaltılarını çok iyi yapıyor, her sabah mutlaka yoğurt yiyor koca bir tabak. Ama ondan sonra yemek yediğini gören yok. Öğlen ve akşam sadece lokmalarla geçiştiriyor. Ve kadın açlıktan ölmüş değil. Öğlen ve akşam babama ya da bize yemek hazırlamasa yemek yiyeceğinden bile şüpheliyim. Doktora her gittiğinde yaşına göre çok iyi durumda olduğunu söylüyorlar. Demek ki az yiyince bir sorun olmuyor.

İşte her şeyin dışında aslolan gelişerek zayıflamaktır. HKPerformans Zayıflama Hizmetleri garantisi ile gelişerek zayıflamak için tıklayın.